7 Mayıs 2015 Perşembe

GÖZÜN AYDIN,SENDEN GAYRISINI GÖRMEZ OLDU GÖZÜM




Bana seni ne kadar sevdiğimi sordular bugün.Şöyle alaycı bir gülümseme belirdi dudaklarımda.

"Bilmem ki" dedim.

Çatıldı kaşlar,aynı dili konuşmuyormuşuz gibi baktılar yüzüme."Nasıl bilmezsin? İnsan,sevgisinin büyüklüğünü bilmez mi?" dediler.

O kadar aptallar ki,bana bu soruyu sormamaları gerektiğini anlayamıyorlar.

"Eğer" dedim,"Onu ne kadar sevdiğimi tarif edebilseydim,şu anda bir başkasının elini tutuyor olmazdı.Anlatamadığımdan bu haldeyim."

Fincandaki kahvenin son yudumunu öksüz bırakıp terk-i muhabbet eyledim ardından.Ellerim ceplerimde,deli divane yürüdüm İstanbul sokaklarında.Ağzımda küf kokarcasına eski ve nazende bir şarkı,aşka düşmüş,leyla gibiyim.Mutlu sayılmam aslında,hatta gözlerime baksan cehennemin dibiyim.Bilsem ki darılmayacak münker nekirlerim,gördüğüm ilk meyhanenin kapısından dalacağım kadehlerle gelecek yalancı mutluluklara.

Kendimi eve nasıl attım bilemiyorum.Ana yok,baba yok.Bir ıssız ki odalar,sorma.Soğuk yatağıma sırt üstü bırakıyorum kendimi.Başımın etrafında rengarenk kelebekler,kuşlar dönüp dursun diye bekliyorum.Tıpkı seni sevmeye başladığım ilk günkü gibi.Fakat dönen tek şey,kara bir bulut.

Ne olurdu aynı anda sevseydik birbirimizi? Ne olurdu sevda yüklü bakışlarım karşılık bulsaydı? Ne olurdu yasak olmasaydı saçlarına dokunmak,dizlerine yatmak sere serpe...

Huzursuzca soluma dönüyorum.Sıcacık bir su damlası düşüyor çarşafın üstüne.Sonra ikincisi,ve üçüncüsü.

Pıt..Pıt..Pıt...

Gözün aydın!

Ağlatmayı başardı yokluğun.Boğazımda hıçkırığa dönüştü bir başkasının elini tutuşun.Başımda duman oldu yaktığın ateş.Ve içimde selama durdu gidişin.Bir kez daha geç git önümden.

Bunlar oluyor evet.İnanır mısın,sana şarkılar yazmak istiyorum,ama ne kollarım kalkıyor yerinden,ne de ellerim razı buna.Ne notalar kabulleniyor seni,ne de kalemim boyun eğiyor sana.Her kimsen,gözün aydın...

Senden gayrısını görmüyor gözüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder